Polat Alemdar Gerçekte Kim?
Kayseri’nin soğuk akşamlarında, birkaç arkadaşla otururken, “Polat Alemdar gerçekte kim?” diye sordum. Bu soruyu sorduğumda, birden içimi garip bir boşluk kapladı. Düşündüm, bu soru neden bu kadar beni etkiledi? Bir karakterin ardındaki gerçeği merak etmek, hepimizde bir tür gizem arayışına sebep olur. Ama Polat Alemdar, yalnızca bir karakter değil, toplumun ortak hafızasında çok büyük bir yer tutuyor. Hani o “Kurtlar Vadisi” dizisindeki Polat var ya, işte o. Herkesin dilinde, her hareketiyle bir kahraman gibi görünen o adam. Ama gerçekten kahraman mı? Yoksa o da bizim gibi bir insan mı, duygularını gizlemeye çalışan, içsel çatışmalarla boğuşan biri?
O An: Düşüncelerim
O an, Kayseri’nin soğuk havasında bir arkadaşımın evinde otururken, o eski Polat Alemdar sahneleri aklıma geldi. Kollarını kavuşturup, sert bakışlarıyla mafyanın iç yüzünü görmek isteyen bir adam, ama aynı zamanda sevdiği insanlar için ölüme bile yürüyebilecek bir adam. Ne kadar çok hatırladım o anlarda o sahneleri… O sert, duygusuz adam, aslında bir insanın yaşadığı tüm çelişkileri içeren bir yapıya sahipti. İçindeki insanlığı bir kenara atıp, her türlü kötülüğe karşı amansızca savaşan o adamın gerçek dünyada var olup olmadığını merak etmeye başladım.
O zaman düşündüm: “Polat Alemdar gerçekten kim?” Yani, bu kadar güçlü, bu kadar acımasız bir karakterin altındaki insana dair ne kadar çok şey bilmiyoruz? Ya da belki de tam tersi, Polat Alemdar, bir dönemin ve toplumsal bir yapının ürününden başka bir şey değil mi? Gerçekten onu tanıyabilir miyiz? O aslında neyi savunuyor, kimdir? Kim bilir?
Hayal Kırıklığı ve Gerçekten Uzaklaşma
O eski dizileri izlerken hissettiğim o heyecanı hatırlıyorum. Polat Alemdar’ın yaptığı her şey, yaşadığı her olay, adeta bir mitolojiye dönüşüyordu. Her hareketi, her bakışı, herkesin dilindeydi. Ama bir gün, diziyi bitirip gerçek dünyaya döndüğümde, bu karakterin gerçekte kim olduğunu sorgulamaya başladım. O gün, diziyi bitirip Polat’ın gerçek hayattaki karşılıklarına bakmaya karar verdim. Kimdi, nasıl bir insandı? Çevremdeki insanlar ne düşünüyordu? Polat Alemdar’ın bu kadar ilgi görmesi, bir kahraman olarak kabul edilmesi doğru muydu?
İlk başta, o kahramanın ardında derin bir boşluk hissettim. Çünkü Polat Alemdar, kahraman olmayı en çok hak eden, o sert görüntüsünün altında insancıl duyguları gizleyen bir karakterdi. Ama bu yansıma, benim içinde yaşadığım duygularla tam olarak örtüşüyordu. O da benim gibi, bazen içsel boşlukla boğuşuyordu. Her hareketi, her bakışı, beni fazlasıyla etkiliyordu.
Sonra anladım ki, Polat Alemdar’ı gerçek hayatta görmek, benim hissettiğim gibi, bir hayal kırıklığına yol açacaktı. Çünkü dizideki gibi değil, gerçek hayatta bu kadar güçlü olmak ve bu kadar sarsılmaz bir karaktere sahip olmak imkansızdı. Ne yazık ki, kimse o kadar mükemmel değil.
Polat Alemdar ve Toplumun Beklentileri
O zaman şunu fark ettim: Polat Alemdar, sadece bir karakter değil, bir toplumun beklentilerini ve yansımasını simgeliyor. Bizim kendi içimizdeki kahramanlık anlayışımızla alakalı. Polat Alemdar, her şeyin bir araya geldiği, toplumun beklentilerini karşılayan bir figürdür. Güçlü olmak, acılara dayanmak, sevdiğini korumak… Ama hep bir sorunumuz var. Bu karakter, bize aslında hep daha fazlasını vaat ediyor. Ve bu vaatler, bizim gerçek dünyada yaşadıklarımızla örtüşmüyor. Yani, Polat Alemdar gibi olamayacağımızı kabul etmek, aslında çok zor.
Ve belki de bu yüzden, Polat Alemdar’ı izlerken hissettiğimiz o heyecan, aslında gerçek hayatımızın sıkıntılarından kaçma isteğinden kaynaklanıyor. Polat’ın yaşadığı o zorlu dünya, o acımasız yaşam, bizim gerçek hayatımızdaki eksiklikleri, hayal kırıklıklarını bir süreliğine unutturuyor. Ama işin gerçeği şu ki, Polat Alemdar’ın asla bizim gibi biri olmayacağını fark etmek, hayal kırıklığından başka bir şey değildir.
Sonuç: Kimdir Polat Alemdar?
Polat Alemdar, gerçekte kimdir? Belki de hiç kimse. O sadece bir karakter, bir toplumun içine yerleşmiş bir arketip. Güçlü, acımasız, bir o kadar da insancıl… Ama o karakteri izlerken hissettiğimiz duygular, bir yerden sonra hayal kırıklığına dönüşüyor. Polat Alemdar, bir yanda hayal ettiğimiz kahraman, diğer yanda ise bizden çok uzak bir figür. Bir insanın yaşadığı tüm çelişkilerle, belki de hayatımızdaki eksikliklerle bir bağ kurmaya çalışıyor. Ama ne olursa olsun, Polat Alemdar’ın gerçekte kim olduğunu anlamaya çalışmak, belki de bizim içsel bir yolculuğumuzdur. Kim bilir?