
İlköğretim ve lise eğitimini Ankara’da tamamlamış. Lisansını 1998’de Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi, Tarih Eğitimi Bölümü’nde bitirmiş. ([Yenidevir Haberleri][2])
Yüksek lisansını “III. Selim Dönemi Islahat Çabaları (Nizâm-ı Cedîd)” teziyle, doktorasını ise “Sultan Abdülaziz Dönemi Osmanlı Kara Ordusu (1861–1876)” üzerine hazırladığı teziyle 2006’da tamamlamış. ([Vikipedi][1])
Akademik kariyerini Gazi Üniversitesi’nde, araştırma görevlisinden doçentliğe kadar kademeli şekilde sürdürmüş; 1999–2006 araştırma görevlisi, 2006–2009 öğretim görevlisi, 2009–2010 yardımcı doçent, 2010–2012 doçent olarak görev yapmış. ([Vikipedi][1])
Alanı: Yakınçağ Osmanlı Tarihi. Özellikle Osmanlı askeri sistemi, modernleşme dönemi ıslahatları, diplomasi, eğitim tarihi gibi konular üzerine çalışmaları var. ([gazi.edu.tr][3])
Akademik üretkenliği: Onun adıyla 10 kitap ve çok sayıda makale, bildiri bulunuyor. ([Milli Gazete][4])
5 Ocak 2012 – 7 Ağustos 2018 arasında Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü olarak görev yapmış, ardından 2018’den itibaren Devlet Arşivleri Başkanı olmuş. ([Vikipedi][1])
16 Ağustos 2024’te ise Gazi Üniversitesi Rektörü olarak atanmış bulunuyor. ([Yenidevir Haberleri][2])
Kişisel hayat: İngilizce biliyor; evli ve üç çocuk babası. ([Vikipedi][1])
Kısacası: Uğur Ünal, köklü bir akademik geçmişe sahip, Osmanlı tarihi üzerine derin bilgi birikiminde olan ve devlet arşivlerinde uzun süre görev yapmış bir tarihçi — hâlihazırda da yükseköğretimin en üst kademesinde: rektörlük koltuğunda.
—
Neden Tartışılıyor? Eleştirilmesi Gereken Yanları
E tabii; her akademisyen ya da yönetici için olduğu gibi Uğur Ünal hakkında da herkes aynı fikirde değil. İşte, tartışma yaratabilecek bazı konular:
🎯 1. Akademik + İdari Roller: Çifte Fonksiyonun Getirdiği Sorular
Ünal, hem akademisyen hem devlet arşivleri yöneticisi hem de rektörlük görevinde. Bu kadar çok farklı görev, “zaman mı yeter?”, “her görevde derinlik korunuyor mu?” sorularını akla getiriyor. Özellikle arşiv yöneticiliğinden geçip üniversite rektörlüğüne gelmesi, “akademik bağımsızlık mı?” yoksa “devlet-millet mi?” önceliği tartışmasını gündeme getiriyor.
2. “Çift Maaş” ve Yönetim Kurulu Üyeliği Tartışması
Bir dönem, aynı zamanda Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. (TDİ) Yönetim Kurulu üyeliği yapması ve birlikte yönetim kurulu üyelerine ödenen maaşlar gündeme gelmişti. Eleştiriler, rektör ya da akademisyen olarak misyon üstlenen birinin bu kadar çok maaş almasının etik olup olmadığı yönünde yoğunlaştı. ([birgun.net][5])
Çünkü bir yanda devlet arşivlerini yöneten, diğer yandan özel ya da yarı‑özel bir işletmede yönetim kurulu üyesi — bu karışım bazı çevrelerde “çıkar çatışması” olarak değerlendirildi.
3. Akademik Disiplin mi, Siyasi Atama mı?
Rektörlük gibi kritik bir koltuğa gelmesi, hem akademik bilgisi hem de idari geçmişiyle açıklansa da, “atama” yöntemi kamuoyunda tartışmalı. Bazı kesimler bu tür atamaların liyakat değil, siyasi tercih/bağlılık üzerinden yapıldığını iddia ediyor. Bu da “üniversitenin özerkliği” açısından soru işareti doğuruyor.
4. Alan Daralığı ve Disiplinlerarası Açılım Eksikliği
Ünal’ın uzmanlığı açıkça Osmanlı tarihi ve devlet arşivleri. Ama bir üniversite rektörünün, geniş disiplinleri görebilecek vizyona ve yenilikçi akademik politikalar üretme kapasitesine sahip olması beklenir. “Tarihçi rektör” bu çok disiplinli görev için yeterli mi, yoksa dar bir tarih perspektifiyle mi şekillenir? Bazı akademisyenler bu konuda temkinli.
—
Neden Önemli? Niçin Bu Kadar Gündemde?
Çünkü bugün Türkiye’de yükseköğretim, siyasi beklentiler, akademik özgürlük ve kurum bağımsızlığı gibi kavramlarla birlikte yeniden tartışılıyor. Bu ortamda, bir rektörün hem geçmişi hem görevleri hem de bağımsızlığı simgelemesi bekleniyor. Uğur Ünal bu bağlamda bir “test vakası”.
Arşiv yöneticiliğinden rektörlüğe geçişi, akademik disiplin ile yönetsel-politik rol arasındaki çizgiyi net biçimde ortaya koyuyor. Bu, öğrenciler, akademisyenler ve toplum için gelecek vizyonlarında kilit bir belirleyici olabilir.
—
Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Bir üniversite rektörü, aynı zamanda devlet arşivleri başkanı ya da kamu/siyaset bağlantılı başka görevlerde olabilir mi — ya da olmalı mı?
“Liyakat + uzmanlık” + “yönetim kabiliyeti” yeterli midir; yoksa “bağımsızlık ve tarafsızlık” daha mı önemli?
Ünal’ın uzmanlık alanı dar: Osmanlı tarihi. Bu, modern üniversitenin ihtiyaç duyduğu çok disiplinli yapıda bir dezavantaj mıdır?
Gelin, bu soruların üzerine birlikte düşünelim. Yorumlarınızı, görüşlerinizi — hatta eleştirilerinizi — bekliyorum. Kim bilir, belki bu tartışma yeni bir bakış açısına kapı aralar.
[1]: “Uğur Ünal – Vikipedi”
[2]: “Prof. Dr. Uğur Ünal kimdir aslen nereli? Uğur Ünal kaç yaşında?”
[3]: “Rector | Gazi University”
[4]: “Prof. Dr. Uğur Ünal kimdir? – Milli Gazete”
[5]: “Uğur Ünal kimdir? Gazi Üniversitesi Rektörü Uğur Ünal … – BirGün”